Bebeklik ve Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Annelik Donanımı
İnsan yaşamında doğumdan önceki ve sonraki 3 yıl bireyin gelişiminde, psikolojik, bilişsel, davranışsal işlevlerde gelişimin hızlı olduğu, insanın sosyal bir varlık olarak benliğini kazanmasında büyük önemi olan bir dönemdir. Bu dönem ‘bebeklik ve erken çocukluk dönemi’ olarak adlandırılır. Bebeklik ve erken çocukluk döneminin özellikleri ileriki yaşam için belirleyici etkiye sahip olması açısından çocuk-ergen psikiyatristleri, psikologlar bu döneme daha fazla yoğunlaşmaktadırlar.
Bebeklik döneminde beyin gelişimi yaşamın diğer dönemlerinden çok daha hızlıdır. Bebeklik döneminde birey, psikososyal, çevresel faktörlerden çok daha fazla etkilenmektedir. Aynı zamanda bebeklik dönemindeki gelişim, ruh sağlığı daha sonraki dönemler için vazgeçilmez temel oluşturur.
Bebekliğin erken dönemlerinde yapılacak doğru, sağlıklı değerlendirmeler ortaya çıkabilecek gelişimsel sorunları önlemek ya da en aza indirmek için yapılacak girişimler olumlu sonuçlar vermektedir. Bebeğin gelişiminin, ruh sağülığının desteklenmesi o bireyin hem kendisi hemde içinde bulunduğu toplum için birincil koruyucu hizmetler arasında yer almaktadır.
Annelik Donanımı
Annelik donanımı, kadının ruhsal yapısını, bebeğinin özellikle de ilk bebeğinin olması ile yeni, kendine özgü biçimde düzenlemesini anlatan bir terimdir. ”Donanım” kelimesi esasında; kadının annelik yapabilmek için yteni duygular, düşünceler, eğilimler, hayaller, korkular, dileklerden oluşan yeni bir yapı ile donanması anlamına gelmektedir.
Annelik donanımı annelerin çoğunun yaşamında önemli etkisi bulunan sağlıklı bir süreçtir. Yeni gelen bebekle birlikte kadın artık annedir, hem kendini algılaması hem de çevresinin ona karşı olan davranışları, tutumları değişmektedir.
Annelik donanımı; annenin çocukluğunda annesi ile olan ilişkisi, kendine anne olarak bakışı, bebeğine olan bakışı şeklinde 3 ayrı kısımdan oluşmaktadır.
Annelik donanımı; annenin çocuğunu yaşatma- büyütme kaygısı, anne ile bebeğin birbirine güvenli bağlanması, annenin kimliğini yeniden düzenlemesi, destekleyici ortamın özellikleri şeklinde konuları kapsamaktadır.
- Yaşatma- Büyütme: Anne ‘bebeğimi hayatta tutabilir miyim?’, ‘bebeğimi büyütebilecek miyim?’ gibi sorulara cevap bulmaya çalışır.
- Temel Bağlanma: Anne bebeği ile duygusal bağ kurmaya çalışır. Bebeğin kendisine, kendisinin de bebeğine bağlanıp bağlanmayacağı kaygısını taşıyan annenin çabaları, yetkinliği ön plana çıkarılmalıdır, desteklenmelidir.
- Destekleyici Ortam Oluşturma: Destekleyici ortam ile ilgili düşünceler annenin çocuğunu hayatta tutabilmek, ruhsal-duygusal gelişimini sağlayabilmek için gerekli destek sistemlerini nasıl oluşturacağı sağlayacağı ile ilgilidir.
- Kimliğin Yeniden Düzenlenmesi: Bebeğin yaşamına girmesi ile annenin kimliğini kız çocuğundan anneye, eşten ebeveyne, bakım veren kişiden anaçlığa kaydırması gerekir. Anne yeni kimliğini inşa etmek için kendi annesiyle yaşadığı uzun geçmişi, yaşamındaki başka anne-baba özelliği taşıyan kişileri zihninde canlandırır.
Çocuk-ergen psikiyatristlerine göre; bebeğini yaşatma-büyütme kaygıyla yaşayan, onunla arasında sıkı bağ kurmaya çalışan, geçmişine dönerek annesinin ‘annelik’ özelliğini sık sık sorgulayan, çevresinden destek bekleyen, toplumdaki bu yeni rolünü benimsemeye çalışan anneye ‘annelik donanımı’ kavramını aklında tutarak yaklaştığında anneler kendilerini gerçek yaşadıklarının, değerlerinin farkına varılmış hissedeceklerdir.