Bebeklikte Duygusal Gelişim Süreci Nasıl İşler?
Duygu, insan yaşamında oldukça önemli bir bileşendir. Duygular, insanları biraraya getiren, yaşama renk ve ahnek katan bileşenlerdir.
- Duygular Nedir?
Duygu; “bir kişinin, onun için önemli olan durum ya da etkileşim içinde olduğu zaman meydana gelen his veya duygulanım” olarak tanımlanmaktadır. Duygu, kişinin içinde olduğu ya da yaşadığı iletişimsel bir durumla ilgili memnuniyet ya da memnuniyetsizliğini gösteren davranış özelliğidir. Duygu, iletişimden fazlasını ifade etmektedir. Dugu, bebeklik döneminde daha etkin olan bir iletişim yönüdür. Psikologlar, duyguları çeşitli şekillerde sınıflandırmışlardır. Genel olarak duygular, olumlu duygular ve olumsuz duygular olarak sınıflandırılmaktadır.
- Biyolojik ve Çevresel Etkiler: Duygularımız hem biyolojik hem de deneyimlerimizden, sosyal yaşantımızdan etkilenir. Yaşamın erken döneminde gelişen bazı beyin bölgeleri; sıkıntı, heyecan gibi duygular üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir ve bebekler bile bu duyguları gösterebilmektedir. Duygular, özellikle bebeklik döneminde anne- baba ile bebek arasında bir iletişim aracı işlevini görmektedir. Bebek, ağladığında anne babanın buna duyarlı tepki vermesi şeklinde davranışlar duygu bağlantılı olduğu için bebeklerin anne ve babalarıyla “güvenli bağlanma” gerçekleştirebilmeleri açısından oldukça önemlidir.
- Sosyal ilişkiler de duyguların gelişimi ve değişimi açısından belirleyici bir etkiye sahiptir. Örneğin; yürümeye yeni başlayan bebekler, ebeveynlerinin tartıştıklarını gördüğünde bu duruma çoğunlukla olumsuz tepkiler vererek huysuzluk, tedirginlik, oyun oynamama gibi davranışlarda bulunurlar.
- Duygusal Anlatım ve Sosyal İlişkiler: Duygusal anlatımlar, bebeklerin ilk ilişkileriyle ilgilidir. Bebeklerin duygularını iletebilme yeteneği, bakım verenleriyle “anne, baba ya da bebeğin bakımını üstlenen kişi” aralarında duygusal bağın başlamasına ve onlarla düzenlenmiş etkileşimlere izin vermektedir. Ve bu etkileşimler “karşılıklı etkileşimler” olarak düzenlenmektedir. Duyralı ve sorumluluklarının bilincinde ebeveynler olmak isteyen anne babalar, bebekleri sıkıntılı ya da mutlu şekilde tepki verdiğinde bebkelerinin duygusal gelişimine yardımcı olacak şekilde davranmalıdır. Ağlama ve gülümseme, bebeklerin ebeveynleriyle iletişim, etkileşim kurduğunda sergiledikleri temel duygusal ifadelerdir. Ağlama ve gülümsemenin farklı çeşitleri söz konudur.
- Bebeklerde ağlama çeşitleri
- Temel Ağlama
- Acı Ağlaması
- Kızgınlık Ağlaması
- Bebeklerde gülümseme çeşitleri
- Sosyal Gülümseme
- Refleksif Gülümseme
- Duygusal Düzenleme ve Başa Çıkma: Bebekler, yaşamın ilk yılı boyunca duygusal tepkilerinin şiddetini ve süresini engelleme ve azaltma becerisini aşamalı olarak geliştirebilmektedir. Bebekliğin başından itibaren, bebekler kendilerini yatıştırmak için başparmaklarını emmektedirler. Fakat başlangıçta bebekler, genellikle bakım verenlerinin bebeği uyutması, ninni söylemesi vb. davranışlarla bebeğin duygularını yatıştırmasını sağlarlar. Bakım verenlerin tepkileri bebeğin nörobiyolojik gelişimini de etkileyebilmektedir. Bakım verenler, bebeği sakinleştirerek, yatıştırarak bebeklerin duygularını düzenlemesine ve stres horman düzeylerinin azalmasına yardımcı olmaktadır. Gelim psikologlarının, çocuk/ ergen psikiyatristlerinin çoğu bebeğin şiddetli şekilde ağlamaya başlamadan önce yatıştırılması gerektiğini savunmaktadır.
- Bebeklerde ağlama çeşitleri