Ebeveyn Tutumlarının Çocuğun Davranışlarına Etkisi
Uzmanlar, çocuklarda davranış sorunlarına yol açan faktörlerin genellikle biyolojik etmenler ve psiko-sosyal etmenler şeklinde ele alındığını ifade etmektedir.
- Biyolojik etmenler; genetik yapı, hormonlar, sinir sisteminde işlev bozuklukları, doğum öncesinde toksine maruz kalma gibi faktörleri içermektedir.
- Psiko-sosyal etmenler ise; ebeveynlik uygulamaları ve aile içi çatışma ve şiddet ortamı, akran ilişkileri ile geniş sosyal çevre ve sosyo-ekonomik durum gibi faktörleri içermektedir
Çocuğun Davranışlarında Tutumların Etkisi
- Annenin, olumsuz -baskıcı tutumları, aşırı gevşek tutum ve saldırgan tutuma oranla daha olumsuz bir etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Konuyla ilgili yapılan ir araştırmanın sonuçlarına göre, annelerin otoriter, yetkeci ve izin verici tutumları ile 5-6 yaşındaki çocuklarının sosyal beceri ve okula uyum düzeyleri arasında anlamlı düzeyde ilişki olduğu araştırma sonuçlarına yansımıştır.
- Otoriter ve izin verici tutumlar, sosyal beceri ve okula uyum değişkenleri ile olumsuz yönde anlamlı ilişki içindeyken; demokratik tutum ise sosyal beceri ve okula uyum düzeyleri ile olumlu yönde anlamlı ilişki içindedir.
Tutum Türleri
- Otoriter Tutum: Otoriter tutumda, ebeveynler çocuk üzerinde kontrol sahibi olmaya, sözünü dinletmeye önem verirler. Otoritenin, kuralların kabulü, saygının her şekilde gösterilmesi gereklidir. Çocuğa karşı gösterilen ilgi az iken ona yönelik beklentiler üst düzeydedir. Otoriter tutum sonucunda, çocukların saldırgan, baskıcı olabildiği, akran ilişkilerinde şiddete, zorbalığa başvurabildikleri, düşük düzeyde empati, düşük düzeyde yardımlaşma ve düşük düzeyde işbirliği gösterdikleri görülmektedir. Otoriter tutum, çocukların utangaçlık, çekingenlik gibi tavırların yanı sıra saldırganlık, baskıcı davranışlar sergilemesine yol açabilmektedir. Bu çocukların sosyal açıdan daha az uyumlu, düşük öz-güven sahibi olabildikleri dikkat çekmektedir. Anne-babaların, duygularını uygun olmayan şekillerde göstermelerinin, çocuklarının öfke, kızgınlık gibi durumlarda akranlarına sert tepkiler gösterebildikleri belirtilmektedir. Benzer şekilde ebeveynlerin çocuklarına yönelik genel olarak olumlu duygularını ifade etmeleri onları da sosyal ilişkilerinde duygusal kontrole sahip olabildiklerini ortaya koymaktadır.
- Demokratik Tutum: Demokrasi, saygı, mantık ile şekillenmektedir. Çocuğun bireyselliği kabul edilir ve buna saygı duyulur. Bireyselliğin kabulü, evle ilgili kararlarda onun da fikrinin alınmasını beraberinde getirmektedir. Anne-baba-çocuk arasında karşılıklı ve açık iletişim kurulur. Demokratik tutumla yetiştirilen çocukların, otoriter ve izin verici tutumlarla yetişenlere göre daha sosyal açıdan uyumlu, sorumluluk sahibi, yaratıcı, bağımsız, okulda başarılı, arkadaş canlısı, yetişkinler ve akranlarıyla işbirliği yapabilen ve genellikle mutlu çocuklar oldukları görülmektedir.
- İzin Verici Tutum: Yüksek düzeyde çocuk bakımı, açık iletişim, düşük düzeyde kontrol söz konusudur. Kurallar ve sınırlar net olmamakla birlikte son derece esnektir. Çocuktan olgun davranışa yönelik beklentiler düşük düzeydedir. Saldırganlık gibi olumsuz unsurlar içerse dahi çocuğun davranışlarına yönelik yüksek hoşgörü içeren tutumlar sergilenir. İzin verici tutumda da kuralların, sınırların net olmayışı ve/veya çok esnek oluşu çocukların sosyal becerileri öğrenmesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle çocuklar akran gruplarında ve genel olarak okul düzeninde, evde olduğu gibi kurallara uyma, uygun biçimde davranma, sosyal ilişkileri başarılı biçimde devam ettirme konusunda beklenilen özeni göstermekte güçlük çekmektedir.