İlkokul Çocuklarının Gelişimsel Özellikleri
Okul yaşamının başlamasıyla çocuk için yeni ve çok farklı bir dönem başlar. İlkokula başlayan çocuklarda büyüme süreci önceki gelişimsel dönemlere oranla yavaşlamaktadır.
- İlköğretim 3.sınıfa kadar genel olarak baktığımızda erkek çocukların kız çocuklarına oranla daha iri göründüğünü söyleyebiliriz.
- 4-5.sınıflarda bu durumun değişmeye başladığını ve kız çocklarında fiziksel değişimlerin yanı sıra “ikincil cinsiyet” özelliklerinin de şekillenmeye başladığını belirtmek mümkündür.
- Okula başlayan erkek ve kız çocuklarında görülen bir diğer mesele ise; ilgi alanlarını değişmesi meselesidir. Özellikle “oyun “söz konusu olduğunda bu farklılık daha net görülebilir. Erkek çocuklar genellikle; daha hareketli oyunlara yönelirken kız çocukları ise; daha az hareketli oyunları oynamayı daha çok tercih etmektedir. Bu dönemde sınıf içi etkinliklerin ve oyunların da çocukların gelişimsel özelliklerine ugun ve yararlı olması oldukça önemlidir.
- İlkokul yaş grubundaki çocuklara bu süreçte özbakım becerilerinin kazandırılması gerekir. Özbakım becerierinin kazandırılması adına çocukların ailelerinin konu hakkında bilgilendirme mutlaka yapılmalıdır.
- İlköğretim çağında çocukların göz taramalarının her yıl yapılması gerekir. Kulak taramalarının ise iki yılda bir yapılması gerekmektedir. Bu tarz sağlık taramaları yapılarak çocukta grülen ya da görülme potansiyeli olan gelişimsel sorunlarla baş etmede daha erken tedaviye başlaması konusua kolaylık sağlamaktadır.
- Özellikle ilköğretimin ilk üç yılında çocukların küçük kas gelişimleri henüz tamamlanamadığı için küçük kasları çalıştıran küçük ve ince resim, el işi çalışmaları ve müzik aleti çalma çalışmaları yaptırılarak el becerileri geliştirilmelidir.
- 6, 7 ve 8.sınıf dönemleri ergenliğin başladığı zamanlardır. Öğretmenlerin ve konuyla ilgili uzamnların, öğrencilere “cinsel eğitim” vermesi gerekmektedir.
- Öğrencilerin zihinsel gelişiminin yanı sıra öğrencilerin; duygusal, sosyal gelişimlerinin de çok önemli olduğu, çocuklara bu konularda da eğitim verilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
- Her bireyin öğrenme düzeyi birbirinden farklılık göstermektedir. Bu durum dikkate alınarak öğrencilerden aynı hız ve düzeyde öğrenme beklenilmemelidir.
- 7-11 yaş aralığı çocuklarda “somut işlemler” dönemi olarak ifade edilir. Somut işlemler dönemindeki çocuklar, soyut kavramları anlamakta zorlanmaktadır. Gözleme ve deneye dayalı çalışmalar bu dönemde geliştirici, yararlı olmaktadır.
- 12 yaş itibariyle çocuklar “soyut işlemler” döneminin özelliklerini göstermektedir. Çocuklar, soyut kavramlarla ilgili düşünceler, fikir yürütme gibi durumları yaşamaya başlamaktadır. Somut işlemlerden soyut işlemlere geçiş döneminin öğretmenler tarafından desteklenmesi gerekmektedir.